Osmanlı Devleti`nin devraldığı siyasal ve kültürel düşünceyi tarihsel gelişimi içinde kısaca hatırlayalım:Bilindiği üzere,Büyük Selçukluların tarih sahnesine çıkışının hem Türk, hem de dünya tarihi açısından önemi büyüktür.Zira bu olay, siyasal yönden XI.yüzyıldan itibaren İslam dünyası`nın liderliğinin Türklere geçmesini, kültürel ve dini yönden de ortodoks İslamın egemenlik kazanmasını sağlamıştır.Büyük Selçukluların egemen olduğu alanlarda değişik kaynaklardan beslenen tasavvufi akımların buluşması,yeni sentezlerin oluşumunu hazırlarken,İslam düşüncesine göre gaza alanında kurulan Osmanlı Devleti,bu kültürel mirasını çeşitli kaynaklardan daha da zenginleştirmiştir.Osmanlı Devleti,siyasal açıdan XVI.yüzyıla kadar geçen zaman içinde klasikleşip fetihlerle genişlerken,temel kurumlarının fonksiyonel olduğu sistemlerini işletmiş ve devraldığı miras unsurlarını yeni potalarda yoğrulmasıyla zenginleşmesini sağlamıştır.
Özelliklerini ve dünya tarihi açısından önemini belirlediğimiz Osmanlı İmparatorluğu`nun belli başlı üç ana dönemde incelenmesi ve araştırılması genellikle başvurulan bir yol olmuştur.Devletin kuruluştan XVI.yüzyılın sonlarına kadarki hayatı klasik dönem,onu izleyen ve XVIII.yüzyılın sonlarına kadar gelen zaman dilimi klasik sonrası dönem,XIX. Ve XX.yüzyıldaki çağına ayak uydurmak için çeşitli denemelere girişilmiş olan son dönemdir.Klasik diye adlandırılan dönem,temel felsefesine ve hukuk sistemine dayalı kurumları yarattığı ve geliştirdiği zaman dilimidir ve bu kurumlar fonksiyonlarını iyi icra ettiği için siyasal,ekonomik ve yönetim alanlarında başarılar kazanmıştır.Diğer yanda örgütlenme ile bu örgütü kuran ve çalıştıran insan unsuru,karşılıklı olarak birbirini etkileme durumu bulunduğundan dolayı bireysel başarıları ile öne çıkar,Büyük diye adlandırılan padişahlar,vezirler ve diğer alanların seçkinleri de bu dönemde olayları yönlendirmiş ve kendi kişilik ve kimlikleriyle gelişmelere damgalarını vurmuşlardır.Bu yüzden Osmanlı devleti`nin klasik dönemi,bir yanda teşkilatlanmanın parlaklığı ile göz kamaştırırken,diğer yandan da bu dönemde yaşamış seçkin devlet adamlarının büyük başarılarıyla süslenmiştir.
Osmanlı Devleti`nin klasik döneminde yarattığı ve XVI.yüzyılın sonlarına kadar başarılı politikalar uyguladığı bu kurumlarının yeni şartlarla karşılaştığı,XVII. Ve XVIII.yüzyıllardaki gelişmeler,büyük önem taşımaktadır.Osmanlı Devleti,düzenini öylesine değişmeyecek bir biçimde kurmuş ve sistemlerinin kuramsal temellerini öylesine çizmişti ki, klasik sonrası dönemde de bu düzen ve sistemin devamlılığı görülmektedir.
Nazım Siyavuşoğlu
Hanedan Ailesi Mensubu